Naser ALİM

Artan etnik çekişmeler, ekonomik bunalım ve Doğu Avrupa'daki değişiklikler nedeniyle 1980'lerin sonlarından itibaren bölgede oldukça çalkantılı bir dönem yaşandı. 1991 yılında Makedonya, Yugoslavya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti. 2000'li yıllara kadar yaklaşık 20 yıl süren kanlı bir süreç sonunda, Yugoslavya tamamen parçalanarak, yedi ayrı egemen ülke oluştu.

Doğduğum ülkede her gencin hayali, Avrupa'da öğrenim görmekti ama ben bu konuda tercihimi Türkiye’den yana kullandım. Bu kararda babamın, "Sabahları çan sesi mi duymak istersin yoksa ezan sesi mi" diye sorarak Avrupa’da yaşayan ve bulunduğu yerde cami olmayan, ezan sesine hasret yaşayan insanlarımızı hatırlatması etkili olmuştur. Balkanlar’da yaşayan Evlad-ı Fatihan için Türkiye, anavatandır. Etnik köküm ile irtibatımı kaybetmemek ve yabancı bir toplumda erimemek isteğim de anavatana yönelme nedenlerim arasındadır.

Böylece, 1994 yılında, devlet bursuyla üniversite okumak için Istanbul’a geldim. Bir yıllık hazırlık kursundan sonra İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme bölümünü kazandım. Başlangıçta, 200  nüfuslu küçük bir köyden 10 milyon nüfuslu büyük bir şehre gelmenin şaşkınlığını yaşamakla birlikte, Türkiye'de okumak  bana çok şey kattı. Türkçe başta olmak üzere, Türkiye'ye ait pek çok şey öğrendim, yıllardır devam eden dostluklar kazandım. Bizler aslında iki kimlikli insanlarız;  bunu artı değer olarak görüyorum. Hem doğup büyüdüğümüz ülkenin kimliğini temsil ediyoruz, hem de  anavatanın arzu ettiğimiz, varmak istediğimiz o kimliğe kavuşuyoruz.

Doğu ile Batıyı birbirine bağlamak için yeniden canlandırılmakta olan tarihi İpek Yolu'nun ana köprüsü Türkiye ise, Balkanların da o köprünün bir ayağı olduğu düşüncesiyle, üniversitede okuduğum yıllarda, bir yandan da ticaretle uğraşmaya başladım.  Ticarette başarılı olmak için iki enstrümandan biri veya ikisinde çok başarılı olmak gerekiyor: a-) ülke uzmanı olmak b-) ürün uzmanı olmak.  Yugoslavya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Balkan Ülkelerinde serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinde, yarımamul ve mamul temininde büyük bir eksiklik ortaya çıkmıştı. Bu fırsatı görerek iyi kullandım. Ülke dillerini  konuşuyor olmam, aynı kültür, aynı nefesi soluyarak anlaşıyor olmamız büyük bir avantajdı.

Balkanları bir bütün olarak değerlendirmek gerektiğine, Türkiye'nin Balkanların her bölgesinde ekonomik ve sosyolojik olarak bulunmak zorunda olduğuna inanıyordum. Türkiye için muazzam bir güç oluşturan, Balkanlar’daki soydaşlarımızın huzur ve rahatı için çok çalışmalıydık.

Yapılan iş ne olursa olsun başarının ön koşulu, verdiğiniz emeğin, ödediğiniz bedelin büyüklüğüdür. Büyük bir özveriyle çalışarak işimi en iyi şekilde yapmaya ve kalıcı eserler üretmeye çalıştım.

Hedeflerimizi her gün daha da büyüttük ve faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde Türkiye’nin yükselen güçlerinden olduk. Günümüzde ikisi Türkiye’de, beşi Karadağ, Sırbistan, Kuzey Makedonya (2 şirket), Kosova  olmak üzere toplam 5 ülkede 400 çalışanı bulunan, 7 şirketimiz faaliyet gösteriyor.

Türkiye’de ;

• Alim Orman Ürünleri A.Ş., yıllık 300 bin m3 hacmi ile Avrupa'nın en büyük ağaç bazlı panel (MDF, yonga levha, laminat parke, kapı yüzeyi ve benzeri ürünler) distribütörlerinden olup, ana pazarları Balkanlar ve Güneydoğu Avrupa'dır.
• 2005 yılında kurulan ve 2010 yılında bünyemize kattığımız Boyut Plastik, İstanbul'daki modern ve yüksek teknolojiye sahip üretim tesisinde mobilya sektörü için PVC, ABS ve 3D kategorilerinde yüksek kapasite ile kenarbandı, profil sarma folyosu üretmektedir. Ayrıca 2023 yılının ortasında 7.5 MW’lık güneş enerjisi santrali faaliyete geçecektir.

Montenegro’da ;

• 2017 yılında kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Alim Grup D.o.o, Bar şehrindeki serbest bölgede, 12 bin m2’lik kapalı alana sahip Güneydoğu Avrupa merkez lojistik deposunda ağaç bazlı panel satışı yapmaktadır

Sırbistan’da ;

• 2017 yılında faaliyete geçen Boyut Import-Export D.o.o. Belgrad’da 2 bin m2 kapalı alanda iç piyasaya yönelik kenar bandı satış faaliyetlerini yürütmektedir

Kuzey Makedonya’da ;

• Alim Grup D.o.o.e.l.; Mobilya sektörüne yönelik yarı mamullerin ticareti,
• Alim Solar D.o.o.e.l. ; 5 MW’lık Güneş Enerjisi santralinde elektrik üretimi yapmaktadır.

Kosova’da ;

• Anahita SH.P.K.; 2023 yılının ilk yarısında faaliyete geçecek tesiste doğal kaynak suyu, gazlı su/soda dolum ve paketlemesi yapmaktadır

Aynı zamanda, Türkiye ile Balkanlar arasındaki ticaretin, dostluk ve işbirliğinin gelişmesi için için birkaç STK'de görev yapıyorum. Bunlardan biri de (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) DEİK.  Türkiye’nin gücünü dünyaya taşımak amacıyla 1985 yılından beri faaliyet gösteren DEİK, Türk özel sektörünün ticari diplomasideki çatı kuruluşu olup, aynı zamanda yurt dışındaki Türk yatırımlarını temsil eden büyük bir iş platformudur. Yurt dışındaki Türk yatırımlarının ilgili ülkedeki, varsa sorunlarının çözülmesi için ilgili bakanlıklar ve kurumlar nezdinde temsil eden, yeni yatırımların yapılmasına, karşılıklı ticaretin lehimize gelişmesine öncülük eden bir kuruluştur. Türkiye’ye komşu veya yakın sayılabilecek bir mesafede olan Balkan ülkelerinin toplam ithalatı 80 milyar dolar civarında olup, bölge halen büyük fırsatlar içermektedir. Bununla birlikte, maalesef Türkiye olarak bu ithalattaki payımız sadece 20 milyar dolar seviyesinde, yatırımlarımız ise arzu ettiğimiz seviyede değildir. Bölgede politika ve siyasette etkin ve sözsahibi olmak istiyorsak, ikili ticaret ve yatırımlarımızı artırmalıyız.

"Gençlerle Geleceğe" temasıyla temellerini attığımız Balkan Gençlik Merkezi, Aralık 2022'de bölge barışına katkıda bulunma hedefiyle faaliyete geçti.

Yarınlarımızda Balkanlarda bizi temsil edecek olan gençlerimize daha iyi hayat şartları ve yeni fırsatlar sağlamanın, kişisel ve sosyal gelişimlerini desteklemenin, potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri için imkân sağlamanın, hayatın her alanına etkin katılımlarını sağlamanın önemi çok büyük.

Bu nedenle, Balkanlardan ülkemize eğitim için gelen gençlerimize kendilerini ülkelerindeymiş gibi hissettirip, herbir gencimizi Türkiye sevdalısı birer gönül elçimiz olarak hayata kazandırmaya çalışmalıyız. Türkiye’de eğitim görüp ülkesine dönen mezunların diplomaside, siyasette ve ticarette  önemli yerlerde istihdam edileceklerine, Türkiye'nin dilini, kültürünü, işleyişini öğrenerek kendi ülkeleriyle Türkiye arasında bir köprü vazifesi göreceğine inanıyorum. Türkiye ve Balkanlardaki Müslüman ve Türk varlığı birlikte hareket etmelidir.